Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe Mısır'da alınan devalüasyon kararının Mısır’da yatırım yapan firmalara pozitif yansıyacağını söyledi.
Mısır Merkez Bankası, olağanüstü toplanarak faiz oranlarını yükseltip para biriminin değerinin piyasada belirlenmesine izin verirken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe kararın Türk şirketleri için pozitif olduğuna dikkat çekti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe Mısır devalüasyonuna ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:
"Mısır 2008’den beri Türkiye’nin ilgisini çeken bir ülke. Türk firmaları 2008’den bu yana bu bölgeye zaten yatırım yapmaya başlamıştı. Özellikle Türkiye’deki maliyetlerin yüksekliği ve döviz kuru nedeniyle, insanlar müşteri kaybetmemek ve baskıdan dolayı bölgeye gittiler. Ülkenin vergi avantajı da Türk şirketlerini oraya çekiyor. Özellikle ABD’ye ihracat yapmak isteyen firmalar Mısır’dan vergisiz ihracat yapabiliyor. Türkiye’den ABD’ye ihracat yapıldığı zaman minimum yüzde 20 ile 35 arasında bir vergi oluyor.
Son bir buçuk yılda Türkiye’deki rekabetçilik oranı düştüğü için eski fiyatları veremiyoruz ve rekabet gücümüz düştü. Dolayısıyla emek yoğun olan sektörlerimiz bölgede çalışmak için araştırmaları ve yatırımları çoğaltmıştı. Ülkedeki kriz Türk firmalarını pozitif yönde etkiliyor. Fiyat tutturma konusunda daha avantajlılar. Bir ekonomi kötü oldu diye sevinilsin diye değil ancak Türk şirketleri rekabetçilik konusunda diğer ülkeler arasında daha avantajlı."
Döviz kıtlığı yaşanan Mısır’ın merkez bankası politika faizini 600 baz puan artırarak yüzde 27,25’e çıkarmıştı.
Ülkenin Para Politikası Kurulu, “enflasyonla mücadele sürecini hızlandırmak ve temel enflasyonda düşüş sağlamak amacıyla parasal sıkılaştırma sürecini hızlandırma kararı aldığını” söylemişti.
Ülke daha sonra IMF ile 8 milyar dolarlık bir borç anlaşmasına imza atmıştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Kileci de Mısır'daki durumun ihracatçının elini güçlendireceğini söyledi.
Kileci, "İhracatçının kurla ilgili birçok hesabı var. Burada bizden daha avantajlı konuma gelecektir. Biz bundan sonraki süreçte emek yoğun işleri bir şekilde nitelikli işler yapmıyorsak eğer, ya vazgeçmemiz lazım ya da birilerini çalıştırmamız lazım. En kaçınılmaz yöntemlerden birisi bu aslında. Aynı yoldan İtalya, Almanya ve Fransa da geçti. Tüm bu ülkeler geçmişte tekstilin beyni olan ülkeler ve biz de aynı yoldan geçmek zorundayız” değerlendirmelerinde bulundu.
Bloomberg HT: