Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşmesini üretebilen 10 ülkeden biri olacağız” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır bir dizi program için geldiği İzmir’de, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı ile birlikte, Ege Üniversitesi öğrencileriyle ‘gençlik buluşmasına’ katıldı. Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Bakan Kacır, gelecek dönem Ege Üniversitesi'ne yeni bir kongre merkezinin kazandırılması sözünü verdi.
Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolunda, gençlerin enerjisiyle yoluna devam edeceğini aktaran Bakan Kacır, sözlerine şunları da ekledi:
“Biz her daim ifade ediyoruz ki, Türkiye'nin bu yoldaki en büyük gücü, en büyük kuvvet çarpanı genç ve dinamik nüfus. Bizim varımız yolumuz gençlik. Milli teknoloji hamlesinin de öznesi ve merkezi, Türkiye'nin gençliği TEKNOFEST kuşağı. Türk gençliği aslında kabiliyetlerini, yetkinliklerini, önleri açıldığında bizler onların yanında durduğumuzda neleri başarabileceklerini bütün dünyaya ispat ettiler. Bu ispatın en görünür olduğu alan şüphesiz Türkiye'nin savunma sanayi olduğu ve havacılık oldu.”
Konuşmasında 60 yıl önce Atatürk Havalimanı'nda TEKNOFEST’ler düzenlendiğinden bahseden Bakan Kacır, 60 yıl önce Atatürk Havalimanı'nda tıpkı bizim TEKNOFEST’lerde yaptığımız işler gibi işler yapılmış. Gök şenlikleri adıyla Nuri Demirağ tarafından festivaller düzenlenmiş. Metal gövdeli yerli uçaklar üreten Nuri Demirağ, kendisiyle birlikte uçaklar geliştirebilecek, üretebilecek mühendisler, teknisyenler yetişsin diye, o uçakları uçuracak pilotlar yetişsin diye, hem İstanbul'da ve kendi memleketi Sivas'ta gök okulları açmış hem de Atatürk Hava Meydanı'nda gök şenlikleri düzenlemiş.
2000’li yıllardan sonra Türkiye, özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu tüm teknolojiyi kendi imkanlarıyla geliştirme, üretme iddiasıyla yeni bir yolculuğa çıkmış. Biz İHA'ya ‘Heron’ diyorduk. ‘Heron’ İsrail'in insansız hava aracı markası. İsrail'den alınan bir takım uçaklar vardı, robot uçaklar. Fakat uçması gerektiğinde maalesef çoğu zaman uçmuyordu. İhtiyaç duyduğumuzda onlardan etkin şekilde maalesef yararlanamıyorduk. Türkler Bayraktar'la, Ankay'la, Akıncı'yla, Aksungur'la, Hürkuş'la, Hürşet'le, Atak'la, Gökbey'le, Kızıl Elma'yla, Kaan'la gökyüzüne imza attı” ifadelerini kullandı.
Başarı hikayesinin uzay alanına da taşınmasını ümit ettiklerinin altını çizen Bakan Kacır, şöyle konuştu: “Uzay da en az savunma sanayi kadar stratejik bir alan. Önce 2018 yılının sonunda Türkiye Uzay Ajansı'nı kurduk ve 2021 yılının başında da 2030 için 10 büyük hedef ve Milli Uzay Programımızı dünyaya ilan ettik. Biz 20 yılda uzay teknolojilerinde önemli bir kabiliyet kazandık. 20 yıl önce görüntüleme uydularında ortak üretimle yola çıktık.
Bilsat uydusunda üretim faaliyetlerine dahil olduk. Daha sonra Rasat görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik. Daha sonra Göktürk görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik ve nihayetinde görüntüleme uydularının bütün alt sistemlerini yerli ve milli olarak geliştirme kabiliyeti edindik.”
Haberleşme uygularını da yerli ve milli olarak geliştirmek gerektiğine inandıklarını vurgulayan Bakan Kacır, “TÜRKSAT 6A’yı üretmeye yönelik projeyi başlattık. İnşallah önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacağız. Uzaya erişimde de iddia sahibiyiz” diye konuştu.
Türkiye’nin aya erişim programının bulunduğunu anlatan Bakan Kacır, “Uzay ekonomisi 600 milyar dolarlık bir ekonomi. Dünyada yılda uzay ekonomisi 600 milyar dolara gelmiş. Yüzde bir alsak altı milyar dolar olacak. Yüzde 10 alsak altmış milyar dolar yapar. Bir yandan da bu büyüyecek. Bütün savunma sanayi sistemlerimiz ve hatta bütün kritik sivil teknoloji uygulamalarımız aslında uzay teknolojileri tabanla çalışıyor. Her birimiz eve giderken, yol bulurken navigasyon kullanıyoruz. Bunlar GPS uyduları sayesinde çalışan teknolojiler” cümlelerini aktardı.
Milliyet: